Sorumdan Kurtulma
İster bireysel, ister zincirleme olsun, yönetim kurulu
üyelerinin sorumunun dayanağı sözleşmeseldir. Bu nedenle, yönetim kurulu
üyeleri, kusursuz olduklarını kanıtlamadıkça sorumludur. Özellikle zincirleme
soruma neden olan işlemlerde üye karara olumsuz oy vermiş, durumu tutanağa
geçirtip, denetçilere hemen yazılı olarak bildirmiş veya kararın alındığı
toplantıya özrü nedeniyle katılmamışsa, sorum ortadan kalkar. Bireysel sorum
hallerinde de kusurlu sorum esası yürürlüktedir.
Aklanma (İbra)
Yönetim kurulu üyelerinin ister bireysel, ister zincirleme
olsun, sorumları genel kurulca aklanma ile sona erer. Bilançonun onanmasına
ilişkin genel kurul kararı aksi öngörülmedikçe, yönetim kurulu üyeleri,
müdürler ve denetçilerin aklanmasını sağlar. Bununla beraber, bilançoda bazı
konular belirtilmemiş veya bilanço ortaklığın gerçek durumunun görülmesine
engel yanlış birtakım hususları içermekteyse, bilançonun onayı yönetim kurulu
üyeleri ile müdür ve denetçiler hakkında aklamayı gerçekleştirmez. Saklanan veya
anlaşılmayan hususlar aklamanın dışında kalır. Aklama kararı genel kurulda
olağan toplantı ve karar yetersayılarıyla alınır. Aklama kararına,sermayenin
1/10'unu temsil eden pay sahipleri olumsuz oy vermişlerse aklama gerçekleşmez,
ortaklık tarafından sorum davası açılması gerekir.
Ortaklığın Dava Hakkını Kullanması
Ortaklık adına dava açma yetkisi genel kuruldadır. Esas
sermayenin 1/10'unu temsil eden azınlık, dava açılmasını talep ederse, ortaklık
tarafından yönetim kurulu üyesi aleyhine bu konuda bir genel kurur kararı
varmış gibi sorum davası açılması gerekir. Davanın genel kurul tarihinden
itibaren bir ay içinde açılması gerekir. Ortaklık adına dava açma yetkisi
denetçilere aittir. Azınlığın oyu ile dava açılıyorsa, azınlık davayı yürütmek
için bir vekil atayabilir. Denetçiler de yönetim kurulu ile beraber davalı
iseler, bu takdirde ortaklığı temsil için kayyım atanması gerekir. Pay
Sahiplerinin ve Ortaklık Alacaklarının Dava Hakkını Kullanması Yönetim
kurulunun hatalı ve kasıtlı işlemleri nedeniyle anonim ortaklığa verdiği zarar,
sonuçta anonim ortaklık malvarlığında eksilmeye yol açar. Bu eksilme, pay
sahiplerinin ellerindeki paylarının değerinde düşmeye neden olabileceği gibi,
ortaklık alacaklılarının alacaklarının garantisini oluşturan ortaklık malvarlığını
da azaltır. Bu kişiler yönetim kurulu üyelerinin eyleminden dolaylı olarak
zarar görmüş olurlar. Bu nedenle pay sahipleri ve ortaklık alacaklarının da
sorum davası açabilmesine olanak vermiştir. Bu kişiler sorum davasını,
ortaklığın yasal temsilcisi sıfatıyla açarlar ve mahkemece hükmedilecek giderim
ortaklığa verilir. Sorum davasının, davacının kararı ve sorumlu olan kimseyi
öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve her halde zararı doğuran eylemin
gerçekleştiği tarihten itibaren 5 yıl içinde açılması gerekir. Eylem cezayı
gerektirip, ceza kanununa göre daha uzun bir zaman aşımı süresi varsa, giderim
davasında da o zaman aşımı uygulanır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder