4 Haziran 2013 Salı

Sorumdan Kurtulma

Sorumdan Kurtulma

İster bireysel, ister zincirleme olsun, yönetim kurulu üyelerinin sorumunun dayanağı sözleşmeseldir. Bu nedenle, yönetim kurulu üyeleri, kusursuz olduklarını kanıtlamadıkça sorumludur. Özellikle zincirleme soruma neden olan işlemlerde üye karara olumsuz oy vermiş, durumu tutanağa geçirtip, denetçilere hemen yazılı olarak bildirmiş veya kararın alındığı toplantıya özrü nedeniyle katılmamışsa, sorum ortadan kalkar. Bireysel sorum hallerinde de kusurlu sorum esası yürürlüktedir.

Aklanma (İbra)

Yönetim kurulu üyelerinin ister bireysel, ister zincirleme olsun, sorumları genel kurulca aklanma ile sona erer. Bilançonun onanmasına ilişkin genel kurul kararı aksi öngörülmedikçe, yönetim kurulu üyeleri, müdürler ve denetçilerin aklanmasını sağlar. Bununla beraber, bilançoda bazı konular belirtilmemiş veya bilanço ortaklığın gerçek durumunun görülmesine engel yanlış birtakım hususları içermekteyse, bilançonun onayı yönetim kurulu üyeleri ile müdür ve denetçiler hakkında aklamayı gerçekleştirmez. Saklanan veya anlaşılmayan hususlar aklamanın dışında kalır. Aklama kararı genel kurulda olağan toplantı ve karar yetersayılarıyla alınır. Aklama kararına,sermayenin 1/10'unu temsil eden pay sahipleri olumsuz oy vermişlerse aklama gerçekleşmez, ortaklık tarafından sorum davası açılması gerekir.

Ortaklığın Dava Hakkını Kullanması


Ortaklık adına dava açma yetkisi genel kuruldadır. Esas sermayenin 1/10'unu temsil eden azınlık, dava açılmasını talep ederse, ortaklık tarafından yönetim kurulu üyesi aleyhine bu konuda bir genel kurur kararı varmış gibi sorum davası açılması gerekir. Davanın genel kurul tarihinden itibaren bir ay içinde açılması gerekir. Ortaklık adına dava açma yetkisi denetçilere aittir. Azınlığın oyu ile dava açılıyorsa, azınlık davayı yürütmek için bir vekil atayabilir. Denetçiler de yönetim kurulu ile beraber davalı iseler, bu takdirde ortaklığı temsil için kayyım atanması gerekir. Pay Sahiplerinin ve Ortaklık Alacaklarının Dava Hakkını Kullanması Yönetim kurulunun hatalı ve kasıtlı işlemleri nedeniyle anonim ortaklığa verdiği zarar, sonuçta anonim ortaklık malvarlığında eksilmeye yol açar. Bu eksilme, pay sahiplerinin ellerindeki paylarının değerinde düşmeye neden olabileceği gibi, ortaklık alacaklılarının alacaklarının garantisini oluşturan ortaklık malvarlığını da azaltır. Bu kişiler yönetim kurulu üyelerinin eyleminden dolaylı olarak zarar görmüş olurlar. Bu nedenle pay sahipleri ve ortaklık alacaklarının da sorum davası açabilmesine olanak vermiştir. Bu kişiler sorum davasını, ortaklığın yasal temsilcisi sıfatıyla açarlar ve mahkemece hükmedilecek giderim ortaklığa verilir. Sorum davasının, davacının kararı ve sorumlu olan kimseyi öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve her halde zararı doğuran eylemin gerçekleştiği tarihten itibaren 5 yıl içinde açılması gerekir. Eylem cezayı gerektirip, ceza kanununa göre daha uzun bir zaman aşımı süresi varsa, giderim davasında da o zaman aşımı uygulanır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder