24
Ocak 1980 Kararları ile ithal ikameci sanayileşme stratejisi terk edilerek ihracata
ağırlık ve öncelik veren sanayileşme modeli benimsenmiştir. Böylece, ihracata
dönük stratejiye göre sanayileşmemenin yarattığı sıkıntılar giderilmeye
çalışılmıştır. Aslında 24 Ocak Kararları’nın özünde, sanayileşme
stratejisindeki değişiklik yatar.
Yatırım ve ara
malları üretimine öncelik veren anlayış bırakılmış, sanayinin dışa açılmasına
önem verilmiş ve ithalatta liberalizasyona gidilerek Türk sanayi terbiye
edilmeye çalışılmıştır. Özellikle 1984’ten sonra ithalatın libere edilmesi, kaçakçılık
ve karaborsayı büyük ölçüde engelleyerek haksız rekâbeti ortadan kaldırmış,
yabancı sermaye girişleri üzerinde olumlu etki yaratmış ve sanayinin dinamik
karşılaştırmalı üstünlükler teorisi içinde yeniden yapılanmasını sağlamıştır.
Türkiye’nin 1980’li yıllarda yeni sanayi stratejisinin benimsenmesinde önemli bir faktörde Avrupa Topluluğu (AT) ile gümrük birliğini gerçekleştirme konusundaki tercihidir. İhracatı teşvik eden yeni politikalar sonucunda sanayiciler, iç piyasa yerine dış piyasalara yönelmeye başlamışlar ve iç piyasanın darlığından kurtulmuşlardır. 1980 öncesinde Türkiye’de iç pazarın satın alma gücü yetersizdi. Bu durum, üretimin optimum ölçekte yapılamamasına yol açmıştır. Küçük sanayiciler ileri teknolojili optimum ölçekte tesisler kuramamışlar, bu sebeple verimleri düşük kalmıştır. Dışa açılma pazarı genişletmiş, bu olumlu gelişme iç pazarın yetersiz olduğu sanayi dallarının gelişmesini teşvik etmiştir. Dış pazarlara üretim yapma, kapasite kullanım oranlarını artırmış, tesislerin ölçeklerini genişletmelerine yol açmış ve yeni yatırımlara gitmelerine sebep olmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder